Ali Aytaç
Bugünlerde çokça duyduğumuz olaylardan birisi Afganistan’da Taliban’ın yönetimi ele geçirmesi. Bildiğiniz gibi Taliban dünyanın birçok ülkesi tarafından terör örgütü olarak kabul ediliyor. Taliban yönetimi ele geçirdikten sonra, kendisini yeniden tanıtırken barışçıl bir politika izleyeceğini ve insan haklarına uygun bir yönetim şekli uygulayacağını söylese de pratikte durum böyle değil. Taliban militanları medyaya yansıtmaya çalışıldığı gibi pek de yumuşamış gözükmüyorlar. Özellikle inanç hakları dahil pek çok hakkı gasp etmekten geri kaldıkları söylenemez.
Ülkede yaşayan Hıristiyan nüfusa karşılık deyim yerindeyse bir cadı avcılığı başlamış durumda. Şehrin değişik bölgelerine dağılmış Hristiyanların birbirleri ile olan bağlantıları çoktan kesilmiş. Taliban’ın elinden kaçanlar ise ülkede Hristiyanlara karşı bir zülüm başladığını ve kişilerin infaz edildiklerine şahit olduklarından bahsediyor.
Tahmini olarak ülke de 10 ile 12 bin arasında yerel bir Hristiyan nüfusu bulunmakta. Hal böyleyken Hristiyanlığı benimseyenler tutuklanma ve öldürülme tehdidi ile karşı karşıya. Yine de oradaki birçok Hristiyan ülkeyi terk etmek istemiyor.
Bugün bu olaylar ışığında baktığımızda Taliban üst yönetimde ne kadar barışçıl olacaklarından bahsetse de pratik uygulamalarda böyle olmadığı gözüküyor. Bugün insanlar özgürlüklerden bahsediyor ve bunlar hakkında konuşuyor. Gözlerimizin önünde bir ülkedeki özgürlükler o kişilerin elinden alınmakta. Kadınlar, gençler ve diğer dinlere inanan insanlar tek tek özgürlüklerini kaybetmekte.
Afganistan’da bir terör ve şiddet havası hâkimken insanların inanç, eğitim ve en temelde yaşama özgürlüklerini elinden almakta. Bugün tekrardan baktığımızda Afganistan’da insan haklarına en çok gereksinim duyanların için de Hristiyanlar var.[1] Bu insanlar barışın gelmesini istiyorlar ve şiddetten dolayı endişeliler. Geçmişi de bu tür olaylar ile dolu olan Taliban sözcülerinin barışçıl söylemleri çok inandırıcı gelmiyor.[2] Bunu Talibandan kaçan tanıkların söyledikleriyle de anlayabiliriz.[3]
Taliban uluslararası alan da tanınmak için bir çaba gösteriyor. Uluslararası alanda tanınmış olması ya da üst yönetimin barışçıl bir şekilde konuşması Taliban’ın yaptıklarını haklılandırmaz. Bugün Afganistan’da olan olaylar oradaki insanların, özellikle Hristiyanların yaşam ve inanç haklarının elinden alındığını bizlere gösteriyor. Taliban ne kadar barışçıl bir tutum sergilemeye çalıştığını gösterse de bu Taliban’ın birçok ülke tarafından terör örgütü olarak tanınması gerçeğini değiştirmiyor.
Taliban geçmişte nasıl bir örgütse şimdi de aynı örgüttür!
[1] https://hakveinsan.org/makaleler/gelecekte-dunyada-insan-haklarina-en-cok-gereksinim-duyanlarin-icinde-hristiyanlar-olacak/ (25.10.2018)
[2] https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/hristiyanlik-propagandasi-yapiyor-diye-oldurulmus-17132 (20.10.2008)
[3] https://haber.sat7turk.com/taliban-militanlari-kapi-kapi-dolasarak-hristiyanlari-avliyor/ (01.08.2021)